20. ve 21. Yüzyılda Neler Gördük?
Her yüzyılın bir veya bir kaç felakete tanıklık
ettiğini biliyoruz.
1918/1919 İspanyol gribi 1. Dünya Savaşı 1914/1918 2. Dünya Savaşı 1939/1945 Kurtuluş Savaşı 1919/1923. Irak İran Savaşı 1989/1988 Afganistan Savaşı 2001/2021 Vietnam Savaşı 1955/1975 Corona Virüs 2019
Suriye Savaşı 2013/...
Ukrayna Savaşı 2014/...
Tüm bu insan ve doğa odaklı felaketler yüzünden milyonlarca insan hayatını kaybetti. Aileler dağıldı.
Ne için? Yaşamak ve topraklarını korumak için. Peki ilk çağlardan beri ne değişti? Halen savaş var halen hastalıklar var.
En acısıda doğaya karşı verilen savaş. Doğaya kafa tutan insanlık, sınırları zorladı kuralları tekrar yazmaya kalktı. Yaşam standartlarını yükseltme çabasında olan bizler ya kandırıldık ya
da basiretimiz bağlandı.
Ve bu yüzyılda da geçmiş yüzyıllarda da olduğu gibi en büyük acıları gördük, yaşadık.
Aklın bilim ışığında adım atması gerekirken daha emekleyemediğini gördük.
Bir gecede milyonlarca insanın hayatının alt üst olduğunu gördük.
Makamların. mevkilerin anlamını yitirdiğini maddiyatin hicbirsey olmadığını, bazı yerlerde çok şey olduğunu gördük.
Ama en önemlisi insanlığımızın beton yığınları arasında ezildiğini, unufak edildiğini ağlaya ağlaya izledik.
Anne ve babaların; ölü bedenlerin elini tutarak, günlerce çıkarılmasını bekledikleri evlatlarına sarılışlarını gördük.
Ya da bebeklerin üzerine siper olan vefakar hemşireleri, doktorları, halk için ruhunu ortaya koyan gönüllüleri gördük.
Günlerce aç kalıpta iki ekmekten bir tanesini alıp, baskaskasınında ihtiyacı var diyerek ikinci
ekmeği almayanıda gördük.
Bu gözler neler gördü? Bu kulaklar neler işitti?
En önemlisi, bu yüzyılda ; kadim illerin depreminde hepimizin beton altında kaldığını gördük.
Bu yıkıntılar altından bir olarak çıkmamız
gerektiğini gördük.
Vicdana sarılmış umutların ışığında ayağa kalkabileceğimizi ve başaracağımızı gördük. Göreceğimiz çok gün ve bir gün var.
Saygılarımla
Eylem Değirmencioğlu