Sevgili Kadınlar;
168 yıl önce New York’ta dokuma işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları, yüksek maaş ve eşit işe eşit ücret talebiyle örgütlendiği ve bu uğurda can verdiği isyanın günüdür 8 Mart. Her yıl 8 Mart’ta dünyanın dört bir yanında her dilden, her renkten kadınlar olarak bu isyanı dalga dalga büyütüyoruz. Eşit, özgür, savaşsız, sömürüsüz bir dünyayı örme yolunda umutla ve güçlü adımlarla yürüyoruz. Umudumuzu, heyecanımızı, neşemizi, özlemlerimizi, kahkahalarımızı içimize gömmüyor dayanışma ile güçleniyoruz. Sözümüzü çoğaltarak haykırıyoruz. VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ!
Erkek egemen iktidarlar kadınların haklarına, yaşamlarına, bedenlerine, kimliklerine ve emeklerine saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Kadına yönelik şiddeti önlemiyor, her gün kadınlar katledilirken, cezasızlık politikalarıyla kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor. Emeğimizi esnekleştiriyor, bizleri daha güvencesiz hale getiriyor, kamusal alandan çıkarmaya çalışıyor, bakım emeğini bizlerin sırtına yüklüyor. Bedenimize dönük müdahaleler ile kaç çocuk doğuracağımızdan nasıl giyineceğimize kadar bizleri dizayn etmeye çalışıyor. Savaş politikalarında ısrar ediyor, yaşam alanlarımızı yok ediyor. Eğitim politikaları ile cinsiyet eşitsizliklerini derinleştiriyor, kız çocuklarının eğitim hakkını yok sayıyor.
Ama nafile! Siyasi iktidarın kadın kırımına varan tüm saldırılarına, kayyumlar aracılığıyla kadın kazanımlarımızın yok sayılmasına, ekolojik yıkıma, hayvan katliamlarına, savaş ve rant politikalarına dayalı, toplumsal cinsiyet eşitliğini hesaba katmayan bütçeye, cinsiyet eşitliğini yok sayan eğitim politikalarına karşı örgütlülüğümüzü büyüterek, eşit, özgür, demokratik, laik bir dünya mücadelemizi de kararlılıkla sürdürüyoruz. Bizi toplumsal yaşamın öznesi olmaktan çıkarıp eve hapsetmeye çalışan erkek egemen iktidarların hayallerini boşa çıkarıyor, makul gördükleri sınırlarda yaşamayı reddediyoruz.
Elbette bu mücadeleyi daha güçlü sürdürmek, kurtuluşa daha kolay erişmek için, iş yerlerinde, sokakta, evlerde özcesi yaşamın her alanında bizlere dönük saldırılar artarken, birbirimize yurt olmaya, dayanışmayla güçlenmeye daha çok ihtiyacımız var. Bugün kadın dayanışması sınırları aşarak tüm dünyaya yayılıyor ve dünyanın dört bir yanından kadınlar “Başka bir dünya mümkün!” diyor. Eşit ve özgür bir dünya senin elinde, bizim elimizde. Elbette elimiz bir sihirli değnek değil. Ama elimiz, yaşamın bütün alanlarının ve hücrelerinin duyarlılık ve inceliklerini yansıtıyor. O halde elimizin değdiği her yerde yaşamın nabzı atıyor.
Yaşamın her alanında eril alanları dönüştürmeye, ‘aile yılı’ ilan edilen 2025 yılını kadın yılı yapmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükseltmeye, dayanışmayla birbirimize yurt olmaya var mısınız? Hangimiz “Hayır” diyebiliriz ki? Öyleyse iş yerlerimizde, mahallelerde bulunduğumuz her yerde örgütlenelim, kadın dayanışmasını ve mücadelesini daha çok büyütelim! Hep birlikte özgürleşelim, özgürleştirelim. Unutmayalım ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var.
Bu kararlılık ve heyecanla 8 MART KADINLARIN ULUSLARARASI BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜMÜZ kutlu olsun!
Umutla, dayanışmayla, sevgiyle…
08.03 2025
Akhisar Eğitim-Sen Temsilciliği Yürütmesi