Belediye-İş Sendikası, işçi hakları ve sendikal faaliyetleri değerlendirmek üzere Ankara’da Başkanlar Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdi.Belediye-İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Devrim Dinçer’in de eşlik ettiği toplantıya, Genel Başkan Nihat Yurdakul başkanlık etti. Sendikanın Genel Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri ile Türkiye genelinden şube başkanları katılım sağladı.Toplantıda, işçi hakları, toplu iş sözleşmeleri ve sendikal faaliyetlerin güçlendirilmesi gibi konular ele alındı. Genel Başkan Yurdakul, işçi hareketinin gücünün dayanışma ve birlikten geldiğini belirterek, ekonomik koşulların işçiler üzerindeki baskısına karşı mücadelenin önemine dikkat çekti.Toplantı sonucunda yapılan sonuç bildirgesi ise şöyle:1-Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon, gelir dağılımında ve vergide adaletsizlik, işsizlik, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam, emekçilerin yaşam şartlarını daha da ağırlaştırmaktadır. Açıklanan enflasyon ile yaşanan enflasyon arasında büyük farktan kaynaklı emekçilerin elde ettiği gelirle zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değilken, iktidar sözcülerinin “enflasyonla mücadele” gerekçesiyle ücret ve maaş artışlarının “beklenen enflasyon”a göre yapılacağına ilişkin açıklamaları emekçilerin alın terinin gaspıdır.Başkanlar Kurulumuz, emekçileri yoksullaştırma pahasına sürdürülen “ücretleri enflasyonunun temel nedeni” gören emek düşmanı yaklaşımın terk edilmesini, bilimin ışığında enflasyonla mücadele edilerek fiyat artışlarının önüne geçilmesini talep eder.2- İktidar ve sermayenin uzun yıllardır dile getirdiği, ancak her seferinde sendikal mücadeleler sonucunda rafa kaldırılan çalışma yaşamında “esneklik” yeniden gündeme getirilmektedir. Esneklik adı altında gündeme getirilen, “belirli sürelerle sınırlı istihdam” “Uzaktan, kısmi ve geçici süreli çalışma” gibi her türlü düzenleme emekçiler için daha ağır ve daha güvencesiz bir çalışma yaşamıdır.Esnek çalışma biçimlerinin tamamlayıcısı olarak gündeme gelen, “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” ile de yapılmak istenen kıdem tazminatı hakkını tasfiye etmektir.Başkanlar Kurulumuz, emeğin kazanımlarını yok etmeyi amaçlayan esnek çalışma modelleri ile kıdem tazminatının işlevsiz hale getirilmesine yönelik tüm girişimlerin toplumsal barışı bozacağına inanmaktadır. Kurulumuz, kıdem tazminatının fona devredilmesi veya süresinin azaltılması gibi girişimlerde Türk-İş Genel Kurul kararları doğrultusunda sonuç alınıncaya kadar Kızılay Meydanı da dahil her yolu kullanma kararlılığındadır.3- Vergi dilimlerinin başlangıcının düşük ve sonrasında ise tarife aralığının dar olması nedeniyle, birçok emekçi, Mart ayında ikinci vergi dilimine girmektedir. Bu durum işçinin eline geçen net tutarın ve satın alma gücünün azalmasına, refahının düşmesine neden olmaktadır. Bu sistem adil değildir.Başkanlar Kurulumuz, gelir vergisi tarifesinin ilk basamağının, yıllık asgari ücret brüt tutarı toplamının (fazla mesai, yol, yemek, yakacak yardımları gibi ek menfaatler de dikkate alınarak) bir miktar üzerinde tespit edilmesini, diğer vergi tarifesi oranlarının da ilk dilim esas alınarak çalışan lehine güncellenmesini, asgari ücret istisnasının vergiden değil, matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmasını talep eder.Kurulumuz, emekçi halkın üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergilerin azaltılması için temel ve zorunlu harcamalara (eğitim, sağlık, kira, ulaşım vb.) ödenen miktarın gelir vergisinden istisna tutulmasını, harcamalarında ağırlıklı yer kaplayan doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesini, gıda başta olmak üzere temel tüketim mallarından alınan KDV’nin sıfırlanmasını talep eder.4- İstisnai olması gereken asgari ücret, uygulanan emek karşıtı politikalar nedeniyle ülkemizde ortalama ücret haline gelmiştir. Günümüzde ülkemizde kayıtlı çalışanların üçte ikisi asgari ücret ve civarında gelir elde etmektedir. Bu nedenle asgari ücrete yapılacak artış diğer bütün ücret seviyelerine yapılacak zam oranlarını da etkilemekte, tüm emekçileri doğrudan ilgilendirmektedir.Bu gerçekler ortadayken sermaye ve iktidar sözcüleri tarafından ücret artışlarının enflasyonu yükselteceği yalanıyla asgari ücrete Temmuz’da artış yapılmamıştır. Ardından da medyada Ocak 2025 artışının düşük tutulacağına ilişkin yabancı ve yerli sermayeye garantiler verildiğine ilişkin haberler yer almıştır.Yüksek enflasyonun sebebi alınteriyle geçinen emekçiler değildir. Yüksek enflasyonun sebebi, iktidarın akıl ve bilim dışı ekonomi politikalarındaki ısrarı ile bunu fırsata çeviren sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır.İktidarın tüm ücretleri asgari ücrete yaklaştırma politikasına karşı mücadele eden Başkanlar Kurulumuz, açlık sınırı altında kalan asgari ücretin insan onuruna yakışır “yaşanılabilir bir ücret” olarak belirlenmesinin adalet duygusu ve vicdanı olan tüm kesimlerin ortak talebi olduğuna inanmaktadır. 5- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, belediyecilik hizmetini de belediyede çalışan emekçileri de farklı işkollarına dağıtarak parçalamak, emekçilerin birliğini bozmak, Genel İşler işkolundaki sendikaları etkisizleştirmek, Bakanlık aleyhindeki yargı kararlarını ortadan kaldırmak amacıyla Türk-İş Yönetimindeki bazı yöneticilerle birlikte, onları memnun etmek için hukuka aykırı bir şekilde 14 Mayıs 2023 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçim öncesi yangından mal kaçırırcasına İşkolları Yönetmeliği’nde değişiklik yapmıştı.Sendikamızın tüm itirazlarına rağmen yapılan hukuksuz yönetmelik değişikliği, daha önce yargı kararları ile görece daha istikrarlı hale gelen Genel İşler İşkolunu kaosa ve istikrasızlığa sürüklemiştir.Başkanlar Kurulumuz, yargı kararlarını yok sayarak hukuk dışı yönetmeliklerle, yüzbinlerce emekçiyi bölenlerle ve onların işbirlikçileriyle mücadelede kararlıdır. Kurulumuz, bu emek ve hukuk cinayetini ortadan kaldırmak, hukuksuzluğu gidermek için her düzeyde mücadelesine devam edecektir.6- 2017’de yapılan düzenlemeyle; hastaneler ve üniversiteler başta olmak üzere kamu kurumlarında çalışan işçilere kadro ve ikramiye verilirken, belediyelerdeki taşeron şirketlerde çalışan beş yüz bini aşkın belediye işçisi; özel şirketten, belediye şirketine aktarılmıştır.Başkanlar Kurulumuz, Anayasa’nın eşitlik ilkesine, hukuka ve vicdana açıkça aykırı olan uygulamanın ortadan kaldırılması, belediye şirket işçilerinin kıdem hakları saklı kalmak şartıyla tüm sosyal hakları eşitlenip, belediyelerin kadrosuna alınması için mücadelesinde kararlıdır. 7- Sendikalı olmak, her işçinin Anayasal hakkıdır. İşverenler bu hakka saygı göstermek, iktidar ise bu hakkın özgürce kullanılmasını sağlamak zorundadır. Oysa ülkemizde sendikal hakların kullanımının önündeki engeller varlığını sürdürmektedir. Anayasal ve yasal haklarını kullanıp sendikalaşma çabası içinde olan emekçilere müthiş bir kıyım uygulanmakta, toplu iş sözleşme süreçleri etkin işlememektedir.Anayasal sendika seçme hürriyeti; baskıyla, tehditle ortadan kaldırılmakta, kamu otoritesinin tarafsızlığı ve hukuka uygun davranma sorumluluğu, ayaklar altına alınmakta, Belediye-İş gibi özgür ve bağımsız yapılar yandaşlaştırılmak istenmektedir.İşkolumuzda sendikal ilkelerle uzaktan yakından ilgisi olmayan tüccar zihniyetli yapılar da sendikal yapıları yandaşlaştırılmak isteyenlerin taşeronluğunu yapmaktadır.Başkanlar Kurulumuz, hangi siyasi anlayışa sahip olursa olsun üyelerini haksız ve hukuksuzca işten atan, üyelikten istifaya, yandaş bir sendikaya üye olmaya zorlayan, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkına müdahale eden yöneticilerin karşısında, üyesinin yanındadır. 8- Başkanlar Kurulumuz, hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığı, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların, işsizliğin, yoksulluğun arttığı, sendikal hak ihlallerinin, düşünce ve ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik girişimlerin arttığı bir dönemde, işkolunda tek sendika, ülkede tek konfederasyon talebini bir kez daha vurgularken tüm sendika ve konfederasyonları önkoşul olmadan birleşmeyi gündemlerine almaya davet eder. 9- Başkanlar Kurulumuz, haksız yere işten atılan Iğdır ve Menemen Belediyesi emekçileri başta olmak üzere; her türlü baskı ve tehdide karşın, emeğine, alın terine ve sendikal örgütlülüğüne sahip çıkan Manisa Soma Fernas Madencilik emekçilerinin, Polonez emekçilerinin, Antep Akcanlar Tekstil emekçilerinin ve CarrefourSA depo işçilerinin hakları için mücadele eden tüm emekçilerin mücadelesi yürekten desteklemektedir. 10- Laikliğin olmadığı bir ülkede demokrasi, demokrasinin olmadığı bir ülkede ise, hukuk, hukukun olmadığı ülkede de emeğin, emekçinin hakları olmaz.Başkanlar Kurulumuz; demokrasiyi yeniden inşa etmenin, bizlere ulus olma bilincini veren, bireyi yurttaş konumuna yükselten laik, demokratik Cumhuriyet’e sahip çıkmakla, mümkün olduğuna inanmaktadır. 11- 12 Eylül darbesinin 44. yıldönümünde bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, darbelerden en büyük zararı emekçiler görmüştür. Başkanlar Kurulumuz, dün olduğu gibi yarın da ister asker, isterse sivil olsun, anayasal düzene karşı yapılan tüm darbelerin ve vesayet odaklarının karşısında, hukukun, demokrasinin ve adaletin yanında saf tutamaya, tavır almaya devam edecektir. 12- İktidarın Suriye iç savaşında ABD’ye endeksi dış politikası, Suriye sınırını iki yönlü açması, ABD’nin talebiyle yüzbinlerce Afgan’ın akın akın ülkemize gelmesi, ülkemizi kontrolsüz, sınırsız göçmen, sığınmacı ve yabancı diyarına çevirmiştir.Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, emekçi halkımız, gençlerimiz, işsizlik ve yoksullukla boğuşurken, sermaye kaçak ve göçmen işçilerle ücretleri baskılayıp emek sömürüsünü artırmaktadır.Dünyada hiçbir ülke bu kadar kısa sürede milyonlarca göçmen, sığınmacı ve kaçağın yarattığı, ekonomik, sosyal ve demografik sonuçları kaldıramaz.Başkanlar Kurulumuz, yanlış, hesapsız göç politikalarının ülkemiz açısından sosyal, ekonomik ve güvenlik etkileriyle toplumsal barışı bozacağına inanarak, iktidarın göç politikasını gözden geçirmesini talep etmektedir. 13- Başkanlar Kurulumuz, kimden gelirse gelsin, kim yaparsa yapsın, sivillere yönelik tüm terör eylemlerini, İsrail hükümetinin Gazze’deki Filistinli sivillere yönelik devlet terörünü, soykırıma varan vahşeti, katliamı, amasız, fakatsız şiddetle kınarken, Filistin halkının özgür yaşam hakkını savunur. 14-Başkanlar Kurulumuz, ülkemizde toplumsal refahın artması ve gelir adaletinin sağlanması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, halkın iradesinin her alanda egemen kılınması, işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi konularında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte kararlıdır.
