Akhisar Demokrasi Güçleri İliç’te Anagold Madencilik’in işlettiği altın madeninde meydana gelen maden faciasıyla ilgili basın açıklaması yaptı Açıklamayı Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak okudu Kurulduğu tarihten bu yana birçok kez felaket yaşanan, sıklıkla skandallarla gündeme gelen Anagold Madencilik’in işlettiği altın madeninde bir kez daha felaket yaşanmaktadır.
Tüm faaliyet süresi boyunca, yasal düzenlemelere rağmen parça parça devasa hale gelen işletmenin yarattığı tehlike, verdiği zarar birçok meslek kuruluşu ve sivil toplum örgütü tarafından defalarca dile getirilmiş, bu zararlar hakkında birçok kez teknik rapor alınmış, suç duyurusu yapılmış, dilekçeler verilmiştir.
Sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları tarafından Çöpler Altın İşletmesinin projelerine karşı açılan birçok dava ve suç duyurusu bulunmaktadır. Yine, 2023 yılında Çöpler Kompleks Madeni Açık Ocak Genişleme projesine ilişkin olarak ÇED Gerekli Değildir kararına karşı da dava açılmıştır. Ayrıca birçok açıklama ve davada defalarca, liç işleminde kullanılan siyanür ve ortaya çıkacak diğer ağır metallerin çevre ve insan sağlığı için olumsuz etkiler yaratacak olası bir risk ve tehdit unsuru oluşturduğu belirtildi.Özellikle çok kuvvetli bir zehir olan siyanürün toprağa, suya ve havaya karıştığı zaman her türlü canlı açısından zararlı olduğu; dolayısıyla proses gereği atık barajlarına pompalanan siyanürlü atıkların, geçirimsiz olarak planlanan bu atık barajlarından oluşabilecek sızıntılar nedeniyle su kaynaklarına ve diğer kullanım alanlarına ulaşma olasılığı bulunduğu söylendi.Aynı risk sebebiyle bu bölgelerdeki flora ve faunanın da bozulma tehdidi altında kaldığı bugüne değin yapılan çalışmalar, yargı kararları ve akademik raporlar ve esasında yaşanan çevre felaketleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıkça ortaya konuldu.Yöntemin niteliği dolayısıyla; siyanür liçi yöntemi ile altın madeni işletilmesinde işletmeciye yahut denetim/izleme faaliyetlerine bağlı olarak risk olasılığının azalacağından söz etmenin olanaklı olmadığı dile getirildi.Tüm bu hususlara rağmen, yetkililer tarafından uyarılarımız dikkate alınmamış, maden kapatılmamış ve sonucunda bu facia yaşanmıştır. Bu facia sonucunda birçok vatandaşımız toprak altında kalmış; siyanürün Fırat Nehrinden yayılma ihtimali nedeniyle sadece ülkemiz değil, Orta Doğru’da bulunan ülkelerde yaşan birçok canlının yaşam alanı tehlikeye girmiştir.
Bu yaşananların sorumluları; tüm uyarı ve tehlikeye kulak tıkayan idareciler, ülkemizin topraklarını ve kaynaklarını sömürmek isteyen yerli ve yabancı sermaye grupları ve bu grupların çıkarlarına göz yumanlardır.
Buna rağmen, yetkililer tarafından hala sorumluluk kabul edilmeyerek, facia için “heyelan” gibi kavramlar kullanılarak facianın sanki bir doğal afet gibi gösterilmesi çabası bulunmaktadır. Bu nedenle buradan bir kez daha sesleniyoruz ve talep ediyoruz; ülkemiz yerli ve yabancı sermaye gruplarına peşkeş çekilmesin, facianın tüm sorumluları yargılansın ve İliç Altın Madeni derhal kapatılsın.
Siyanürlü madencilik tüm ülkede yasaklansın Saygılarımızla.Akhisar Çevre Derneği
Akhisar Demokrasi Güçleri
Tüm faaliyet süresi boyunca, yasal düzenlemelere rağmen parça parça devasa hale gelen işletmenin yarattığı tehlike, verdiği zarar birçok meslek kuruluşu ve sivil toplum örgütü tarafından defalarca dile getirilmiş, bu zararlar hakkında birçok kez teknik rapor alınmış, suç duyurusu yapılmış, dilekçeler verilmiştir.
Sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları tarafından Çöpler Altın İşletmesinin projelerine karşı açılan birçok dava ve suç duyurusu bulunmaktadır. Yine, 2023 yılında Çöpler Kompleks Madeni Açık Ocak Genişleme projesine ilişkin olarak ÇED Gerekli Değildir kararına karşı da dava açılmıştır. Ayrıca birçok açıklama ve davada defalarca, liç işleminde kullanılan siyanür ve ortaya çıkacak diğer ağır metallerin çevre ve insan sağlığı için olumsuz etkiler yaratacak olası bir risk ve tehdit unsuru oluşturduğu belirtildi.Özellikle çok kuvvetli bir zehir olan siyanürün toprağa, suya ve havaya karıştığı zaman her türlü canlı açısından zararlı olduğu; dolayısıyla proses gereği atık barajlarına pompalanan siyanürlü atıkların, geçirimsiz olarak planlanan bu atık barajlarından oluşabilecek sızıntılar nedeniyle su kaynaklarına ve diğer kullanım alanlarına ulaşma olasılığı bulunduğu söylendi.Aynı risk sebebiyle bu bölgelerdeki flora ve faunanın da bozulma tehdidi altında kaldığı bugüne değin yapılan çalışmalar, yargı kararları ve akademik raporlar ve esasında yaşanan çevre felaketleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıkça ortaya konuldu.Yöntemin niteliği dolayısıyla; siyanür liçi yöntemi ile altın madeni işletilmesinde işletmeciye yahut denetim/izleme faaliyetlerine bağlı olarak risk olasılığının azalacağından söz etmenin olanaklı olmadığı dile getirildi.Tüm bu hususlara rağmen, yetkililer tarafından uyarılarımız dikkate alınmamış, maden kapatılmamış ve sonucunda bu facia yaşanmıştır. Bu facia sonucunda birçok vatandaşımız toprak altında kalmış; siyanürün Fırat Nehrinden yayılma ihtimali nedeniyle sadece ülkemiz değil, Orta Doğru’da bulunan ülkelerde yaşan birçok canlının yaşam alanı tehlikeye girmiştir.
Bu yaşananların sorumluları; tüm uyarı ve tehlikeye kulak tıkayan idareciler, ülkemizin topraklarını ve kaynaklarını sömürmek isteyen yerli ve yabancı sermaye grupları ve bu grupların çıkarlarına göz yumanlardır.
Buna rağmen, yetkililer tarafından hala sorumluluk kabul edilmeyerek, facia için “heyelan” gibi kavramlar kullanılarak facianın sanki bir doğal afet gibi gösterilmesi çabası bulunmaktadır. Bu nedenle buradan bir kez daha sesleniyoruz ve talep ediyoruz; ülkemiz yerli ve yabancı sermaye gruplarına peşkeş çekilmesin, facianın tüm sorumluları yargılansın ve İliç Altın Madeni derhal kapatılsın.
Siyanürlü madencilik tüm ülkede yasaklansın Saygılarımızla.Akhisar Çevre Derneği
Akhisar Demokrasi Güçleri