Anlamayanlar için dilini, vefasızlık İçin yüreğini yorma...
Sefa’nı sürmek için vefasız olma...
Vefasızlara gitme, onlar yıkık köprüdür (Mevlana)...
Bunca vefasızlıktan sonra, bazılarının ederi kalmadı gönlümde; kaça deseler hiçe sayarım( Özdemir Asaf)
Yok İstanbul Vefa değil bahsettiğim, meşhur vefa bozası hiç değil... Anladınız siz ne demek istediğimi. Günümüzde anlamı sadece bir semtte olan, gerçek anlamını bulamayan yada çok çabuk unutulan kavram.
Bu hafta çok televizyon bağımlısı olmamama rağmen tesadüf Müge Anlı’ nın programında yirmi yaşında tazecik ve aklı bir karış havada, kişiliği henüz oturmamış bir kızcağız ve üstelik hamile, yanında saçı ve sakalı birbirine karışmış ve zavallı kızı aşığım diyerek kandıran kızdan büyük bir adam. Bu kelime çok büyük aslında ona. Herkes olamıyor çünkü. Herkese yakışmıyor.
Ekranda şu yazıyordu: Verdiğim karaciğerimi geri istiyorum. Şaşırdım sesini yükselttim televizyonun. Otuzlu yaşlarda iki kız çocuğu sahibi kadın eşine rahatsızlığı nedeniyle karaciğerini vermiş, peki o ne yapmış , gitmiş aşık oldum diyerek yirmi yaşında bir kızla birlikte olmaya başlamış. Kanım dondu resmen . İyilik yap maraz bul bu olsa gerek dedim kendi kendime. Kadın çırpınıyordu derdini anlatmak, anlaşılmak için. Sanırım üniversite hayatını bu adam İçin mahvetmiş ve yarım bırakıp evlenmiş olmalı. Dişleri sanırım sigara içmekten mahvolmuştu. Bir insan bir erkek bu kadar nasıl vefasız olabilirdi? Vicdanı yok muydu? Kaybetmiş olmalı dolayısıyla insanlığını da.. Yazık dedim çok yazık...
Müge hanım yirmili yaşlardaki kıza döndü ve kızım olacak yaştasın. Nurlar içinde yatsın Mustafa Kemal Atatürk biz kadınlara seçme seçilme hakkı verdi. Bizlere önce resmi nikah sonra evlilik ve çocuk diye bizi erkek ve kadın ile eşit seviyeye getirdi. İran’ da KADINLAR yıllardır bu özgürlüklere kavuşmak İçin mücadele ediyor ve hapishanelerde yatıyor, peki sen napıyorsun, olsun ben beklerim ne zaman boşanırsa kabulüm diyorsun. Çıldıracağım diyor çıldıracağım...bendeee
Kız dünyadan bir haber hala biz çok mutluyuz biz böyle çok iyiyiz gibi çocukça cümleler kuruyordu. Yüzü bebeği andırıyordu. Hiç bir şeyden haberi olmayan zavallı kızcağız. Üstelik ailesi de terk etmişti onu. Bir kaç seneye herşey çok daha farklı ve ağır olabilirdi. Ama o henüz anlayacak yaşta değil, kendini tekstil atölyesine hapsetmiş, karnı büyüne kadar çalışacaktı, asıl eşi ne zaman boşanırsa o zaman kıyacaklardı nikahı. Olsundu, beklerdi o.. Ah be cancağzım doğrusu bu değildi. Anladığında kucağında çocukla kalakalacaktın belkide ortada öylece.
Karşıda kadın perperişandı. Karaciğerini ona vermekten pişmandı. Kocası olacak nankör demez mi keşke almasaydım ! Geberecekti aslında haberi yok. Can o kadar tatlı ki. Ancak insanoğlu unutmaya bir o kadar meyilli. Müge Anlı sordu , bir daha hasta olsan ve yine eski karına muhtaç olsan ... istemem diyordu, sanki ölmeyi göze almış gibi. Büyük konuşma dedi sunucu . Ne de çabuk unutuyorduk, acılı günlerde yanınızda olanı. Zor günde kapımızı açanı. Dar günde halin nedir diye arayanı. Ne unutma meraklısı çıktık , biz hangi zaman bu hallere geldik. Aşkı kirlettik. Oysa Aşk kutsal bir duyguydu. Özeldi, biri ağlarken birinin gülmesi değildi Aşk. Bu anlamda lütfen kimse Aşktan bahsetmesin bu olayda. Yazık etmesin yaşanan nice güzel olanlara...
Vefa hayatın her anlamında önemli. Başta anne ve babalarımız onlara bizi bu günlere getirdikleri için , yaptıkları İçin ..Sonra komşularımız çok önemli, dostlarımız bir o kadar önemli. Lütfen unutmayın . Size yapılan güzel şeyleri bu her ne olursa olsun unutmayın. Aklınızdan çıkarmayın. Vefasız olmayın. Kıymetini bilin. Değerini bilin. Yaşarken, yanınızdayken, hala sizi seviyorsa teşekkür edin. Hissettirin, güzel düşünmesine yardımcı olun. Dünyanın en büyük kötülüğü bence vefasızlık...
İnsanın en büyük meziyetini kaybeden olmayın. Kazanın, gönüllere iz bırakın. Herşey ne kadar yolunda gidecektir görün. Aksi halde hiç bir şey yoluna girmez. Vefalı bir yüreği hiç bir şeye değişmem. Ne para, ne mal, ne mülk hepsi geçici. Kalıcı hazine, ona iyi bakın. Üzmeyin...
Yoksa unutulmaya mahkum olursunuz bir daha hatırlanmamak üzere. İzbe bir mağarada, karanlık hiç ışık olmadan kalakalırsınız. Ebediyen kulaklarınız iyi anlamda çınlamaz bilin. Lütfen iyi düşünün adımlarınıza çok dikkat edin. Unutanlardan olmayın. Ah almayın...
Aylin Öz
Kitap
Yayınlanma: 16 Ekim 2019 - 21:09
AYLİN ÖZ ' den İstanbul Vefa.. Ara Güler 1959
Kitap
16 Ekim 2019 - 21:09
İlginizi Çekebilir