Tek yürek ve birlik olmak zamanı diyen Erdoğan, o yüreğin içinde AKP, Perinçek ve MHP’den başkasını görmüyor.
Millet acısını yaşarken millete küfür etmenin elbet bir bedeli olacaktır.
Allah yarına bırakır, yanına bırakmaz.
Bu millet küfrü değil elinin öpülmesini hak etti.Sayin Erdogan;
Ben Antakyaliyim, gecmisim, tarihim, anilarim ve tabiki akrabalarim dostlarimda Antakya da yasiyorlardi.
Depremin ikinci gunu Antakyaya yetisebildim. Iskenderun Antakya arasi mesafe 60 km maalesef yollar acik olmasina ragmen yogun trafik ve milletimizin seferberligi sonucu toplanan yardim konvoylarinin koordinasyonsuzluk sebebiyle tikanan trafik yuzunden 12 saat sonra ulasabildim. Evet devletimiz ilk 3 gün yoktu, millet vardı. Türk milletinin yardımı oradaydı, koordinasyon yoktu, AFAD yoktu, Kızılay yoktu, 3-5 bin askerimizin canhiras canalari sadece trafigi kontrol etmeye dahi yetmiyordu. Ve o uc bes bin askerimizin dışında hiçbir şey yoktu. Ucbes bin askerin iki milyonluk koskoca hatay enkazina nasil mudahale edecegi tarih onunde ayrica sorgulanacaktir.
İlk 3 gün Antakya’da bizzat şahit oldum. Hicbir mucadele yoktu.Sayın Erdoğan; Gerçekten de Türkiye’ye çok büyük eserler bıraktıniz. Ne kadar övünseniz az! Resmi rakamlara göre 43 bin, bizim gözlemlerimize göre sadece Hatay’da 100.000 canımız gitti.
İnsanlar öldüğünde '...tane insan/asker/ işçi öldü' diyorlardı, sonunda toplu mezarlarda tane tane yazmışlar numaraları!
Kefensiz yikanmadan toplu mezarlara gomulen insanlara mi yanalim, enkaz icinde hala ulasilamayan canlarimiza mi?Sayın Erdoğan.
yardım gelmiyor diyen acı içinde kıvranan vatandaşlarımıza da küfür etmeyi ihmal etmedin. Ikinci bir yikimi bu sekilde yasattin bizlere. Yazik, cok yazik..
Oysa bizler devletimizin sefkatli elleri, yoneticilerimizin merhameti ve ferasetini gormek istemistik. Bildigimiz dogrulari soylemeyelim mi, eksiklerin ortaya cikartilip ivedi cozumler uretilmesine katki sunmayalim mi?
Haksizliklar karsisinda susan "dilsiz seytan mi olmamizi bekliyorsunuz?Sayın Erdoğan;
Saray sizde, devlet sizde, iktidar sizde, yetki sizde, hazine sizde, güç sizde olacak, âfetlerin faturasını KADER PLANI diyerek Allaha keseceksiniz!
Bu Allaha savaş açmak değil midir?
Böyle bir din, devlet, siyaset anlayışı, doğal âfetlerden çok daha büyük âfet degil midir!Sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli;
YAKINLARIM VE AKRABALARIMDAN en az 200’e yakın insanımı kaybettim. En az diyorum, çünkü hala dokunulmayan enkazlar var, haber alamadığımız yakınlarımız var. Bu sayının kaça ulaşacağını şimdilik bilmiyoruz.Hani siz saraylarınızdan, meclis koridorlarınızdan Türk Milletine küfür ediyorsunuz ya; küfretmekten en azindan birkac gun vazgeçin de, korumalarınızı bırakıp tek başınıza, üç gün çocuğunun “imdat” çağrısını dinleyerek çaresizce bir iş makinesi beklemiş bir ana-babayi dinleyin…Yerde cenaze varken insanlar duadan, iyi sözden başka şey konuşmaz, husumet vs varsa bile sineye çeker vakur durur! En basit temel insani gelenektir. Not ettiğiniz listedeki vatandaşları Silivri'ye mi göndereceksiniz? Bu mudur Hz. Ömer adaleti? Hz. Ömer mezarından çıkıp gelseydi, o mubarek islam halifesine karsi ayni hiddet ve kufurlu ifadeleri de soyler miydiniz? Sayın Bahçeli;
Depremzedeler çaresiz, devletten imdat bekliyor; yetişen de var, yetişmeyen de. Millet üzgün, öfkeli. Yöneticilere, siyasilere, hele Türk Milliyetçilerinin başına düşen görev, çirkin sözlerle ortamı gerdirmek değil, sakinleştirmektir. Devlet öfkelenmez; tahammül edemeyen, başaramayan istifa eder. 75 yaşına geldiniz, hala neyi bekliyorsunuz!
Merhum ülkücü şehit Sinan Ateş’in kanı kurumadan yeni Sinan'ları mı toprakla buluşturacaksınız? Unutmayınız; "Firavunu Firavun yapan ne tahtıydı, ne de büyücüleriydi...! Onu firavun yapan, ona tapınmayı gönüllü kabullenen köleliğe razı azgın yığınlarıydı!!!"
80 yıl önceki 2.Dünya savaşında ekmek kıtlığının;
50 yıl önce Kıbrıs Zaferimiz sebebiyle uygulanan ambargoda tüp kıtlığının hesabını CHP'ye sorarsınız da 2023 yılında Türkiye'nin şu içler acısı halini görmemek vicdanlarinizi hic kanatmadi mi? Yetmedi bir de yardim ulastirilmayan milletimize küfürlerinizi de üfürür geçersiniz!
Gercekten bu davranislar yuzunden gece yastiginiza basinizi koydugunda rahat uyuysbiliyor musunuz?!Depremzede vatandaş: "Partimi sorarsan AKP'liyim. Oğlumun evinden cesetleri biz çıkardık. Kefen veren olmadı, bir damla su veren de olmadı. Halk bize yardım ederken, devlet 'ne yapıyorsunuz' bile demedi."
Sayın Erdoğan: bu acili yaşlı sakallı amcamız da ettiğiniz küfürlerden nasibini alıyor mu?
Yazik, cok yazik...Sayın Erdoğan; Yetki sahibi olanlar, Şeyh Edeb’Ali’nin Osman Bey Gazi’ye söylediği rivayet olunan sözleri -süs gibi- duvara asarlar da, bir kez olsun yüreklerinde hissederek okumazlar; okusalar, belki daha sakin ve barışık bir toplum olurduk. Artık beysin; suçlamak bize, katlanmak sana…”
Millet acısını yaşarken millete küfür etmenin elbet bir bedeli olacaktır.
Allah yarına bırakır, yanına bırakmaz.
Bu millet küfrü değil elinin öpülmesini hak etti.Sayin Erdogan;
Ben Antakyaliyim, gecmisim, tarihim, anilarim ve tabiki akrabalarim dostlarimda Antakya da yasiyorlardi.
Depremin ikinci gunu Antakyaya yetisebildim. Iskenderun Antakya arasi mesafe 60 km maalesef yollar acik olmasina ragmen yogun trafik ve milletimizin seferberligi sonucu toplanan yardim konvoylarinin koordinasyonsuzluk sebebiyle tikanan trafik yuzunden 12 saat sonra ulasabildim. Evet devletimiz ilk 3 gün yoktu, millet vardı. Türk milletinin yardımı oradaydı, koordinasyon yoktu, AFAD yoktu, Kızılay yoktu, 3-5 bin askerimizin canhiras canalari sadece trafigi kontrol etmeye dahi yetmiyordu. Ve o uc bes bin askerimizin dışında hiçbir şey yoktu. Ucbes bin askerin iki milyonluk koskoca hatay enkazina nasil mudahale edecegi tarih onunde ayrica sorgulanacaktir.
İlk 3 gün Antakya’da bizzat şahit oldum. Hicbir mucadele yoktu.Sayın Erdoğan; Gerçekten de Türkiye’ye çok büyük eserler bıraktıniz. Ne kadar övünseniz az! Resmi rakamlara göre 43 bin, bizim gözlemlerimize göre sadece Hatay’da 100.000 canımız gitti.
İnsanlar öldüğünde '...tane insan/asker/ işçi öldü' diyorlardı, sonunda toplu mezarlarda tane tane yazmışlar numaraları!
Kefensiz yikanmadan toplu mezarlara gomulen insanlara mi yanalim, enkaz icinde hala ulasilamayan canlarimiza mi?Sayın Erdoğan.
yardım gelmiyor diyen acı içinde kıvranan vatandaşlarımıza da küfür etmeyi ihmal etmedin. Ikinci bir yikimi bu sekilde yasattin bizlere. Yazik, cok yazik..
Oysa bizler devletimizin sefkatli elleri, yoneticilerimizin merhameti ve ferasetini gormek istemistik. Bildigimiz dogrulari soylemeyelim mi, eksiklerin ortaya cikartilip ivedi cozumler uretilmesine katki sunmayalim mi?
Haksizliklar karsisinda susan "dilsiz seytan mi olmamizi bekliyorsunuz?Sayın Erdoğan;
Saray sizde, devlet sizde, iktidar sizde, yetki sizde, hazine sizde, güç sizde olacak, âfetlerin faturasını KADER PLANI diyerek Allaha keseceksiniz!
Bu Allaha savaş açmak değil midir?
Böyle bir din, devlet, siyaset anlayışı, doğal âfetlerden çok daha büyük âfet degil midir!Sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli;
YAKINLARIM VE AKRABALARIMDAN en az 200’e yakın insanımı kaybettim. En az diyorum, çünkü hala dokunulmayan enkazlar var, haber alamadığımız yakınlarımız var. Bu sayının kaça ulaşacağını şimdilik bilmiyoruz.Hani siz saraylarınızdan, meclis koridorlarınızdan Türk Milletine küfür ediyorsunuz ya; küfretmekten en azindan birkac gun vazgeçin de, korumalarınızı bırakıp tek başınıza, üç gün çocuğunun “imdat” çağrısını dinleyerek çaresizce bir iş makinesi beklemiş bir ana-babayi dinleyin…Yerde cenaze varken insanlar duadan, iyi sözden başka şey konuşmaz, husumet vs varsa bile sineye çeker vakur durur! En basit temel insani gelenektir. Not ettiğiniz listedeki vatandaşları Silivri'ye mi göndereceksiniz? Bu mudur Hz. Ömer adaleti? Hz. Ömer mezarından çıkıp gelseydi, o mubarek islam halifesine karsi ayni hiddet ve kufurlu ifadeleri de soyler miydiniz? Sayın Bahçeli;
Depremzedeler çaresiz, devletten imdat bekliyor; yetişen de var, yetişmeyen de. Millet üzgün, öfkeli. Yöneticilere, siyasilere, hele Türk Milliyetçilerinin başına düşen görev, çirkin sözlerle ortamı gerdirmek değil, sakinleştirmektir. Devlet öfkelenmez; tahammül edemeyen, başaramayan istifa eder. 75 yaşına geldiniz, hala neyi bekliyorsunuz!
Merhum ülkücü şehit Sinan Ateş’in kanı kurumadan yeni Sinan'ları mı toprakla buluşturacaksınız? Unutmayınız; "Firavunu Firavun yapan ne tahtıydı, ne de büyücüleriydi...! Onu firavun yapan, ona tapınmayı gönüllü kabullenen köleliğe razı azgın yığınlarıydı!!!"
80 yıl önceki 2.Dünya savaşında ekmek kıtlığının;
50 yıl önce Kıbrıs Zaferimiz sebebiyle uygulanan ambargoda tüp kıtlığının hesabını CHP'ye sorarsınız da 2023 yılında Türkiye'nin şu içler acısı halini görmemek vicdanlarinizi hic kanatmadi mi? Yetmedi bir de yardim ulastirilmayan milletimize küfürlerinizi de üfürür geçersiniz!
Gercekten bu davranislar yuzunden gece yastiginiza basinizi koydugunda rahat uyuysbiliyor musunuz?!Depremzede vatandaş: "Partimi sorarsan AKP'liyim. Oğlumun evinden cesetleri biz çıkardık. Kefen veren olmadı, bir damla su veren de olmadı. Halk bize yardım ederken, devlet 'ne yapıyorsunuz' bile demedi."
Sayın Erdoğan: bu acili yaşlı sakallı amcamız da ettiğiniz küfürlerden nasibini alıyor mu?
Yazik, cok yazik...Sayın Erdoğan; Yetki sahibi olanlar, Şeyh Edeb’Ali’nin Osman Bey Gazi’ye söylediği rivayet olunan sözleri -süs gibi- duvara asarlar da, bir kez olsun yüreklerinde hissederek okumazlar; okusalar, belki daha sakin ve barışık bir toplum olurduk. Artık beysin; suçlamak bize, katlanmak sana…”