Haziran ayı içerisinde milyonlarca gencimizin kaderini belirleyecek LGS ve YKS
(TYT,AYT) sınavları gerçekleştirilecek. Bu sınavlara hazırlanan öğrenciler için heyecanlı
bekleyiş başladı. Önce LGS sınavı 06 Haziran 2021 Pazar günü yurt içi ve yurt dışı tüm sınav
merkezlerinde birinci oturum 09.30’da, ikinci oturum 11.30’da başlayacaktır. Ardından 26-
27 Haziran’da YKS sınavı saat 10.15’te gerçekleşecektir. Sınavların yaklaşmasıyla
öğrencilerde artan kaygının azaltılması ve sınavlarda başarılı sonuç alınması üzerine değerli
Akhisarlı akademisyen Doç. Dr. Yücel NAMAL ile yaptığımız röportajı sizlerle
paylaşıyoruz.
Sınav Kaygısı Nedir?
Doç. Dr. NAMAL: Sınav sözcüğü hepimiz için kaygı yaratan bir sözcüktür. Ülkemizde de de
diğer ülkelerde olduğu gibi geleceğimizi belirleyen sınavlar vardır. Sınava girecek birey için
kaygı kaçınılmazdır. Bu kaygı sadece birey için değil bireyin yakınları için de geçerlidir.
Sınav kaygısı, sınavlara karşı duyulan özel bir korkudur. Sınavlardan istenilen başarıyı
alamama düşüncesidir. Sınav kaygısının başlıca nedenleri şunlardır:
Sınavdan önce yeterli hazırlık yapılmaması, son ana bırakılması, öğrenilmesi gereken
konuların yetiştirilememesi.
Fizyolojik ihtiyaçları karşılamamak; düzensiz beslenme, düzenli uykunun olmaması.
Olumsuz düşünceler; öğrenilmiş çaresizlik, korku ve başarısız olma endişesi,
"başaramayacağım" düşüncesi.
Anne baba tutumları; tutarsız, beklentisi yüksek, reddedici ve küçümseyici ebeveyn
tutumları.
Sınava Girecek Birey Neler Hisseder?
Doç. Dr. NAMAL: Sınava girecek bireylerin çoğu kendisini ailesine borçlu hisseder ve
kendisinden şüphe eder ‘’Çalışıyorum ama ya başaramazsam’’ gibi düşüncelere girer.
Öncelikle bireyin bu düşüncelerden uzak durması ve bu düşünceleri zihninden silmesi
gerekir. Sınava girecek birey sınavına önceden yeterli ve öz bir şekilde çalışmış olmalıdır.
Sınava bir gün kala sınava çalışmamalıdır. Sınav öncesi uyku düzenine de dikkat etmelidir.
Sınava girecek bireyde aşırı kaygı görülürse alanında başarılı bir uzmandan destek alınması
birey için iyi olacaktır. Sınava girecek birey için ‘’AİLE ‘’ çok önemlidir. Aile bireyleri kendi
korku ve kaygılarını bireye yansıtmamalıdır. Anne-baba, sınava girecek bireye baskı
yapmamalıdır. Bireye onu değerli ve özgüvenli hissettirecek şeyler söylemeli ve onu
rahatlatmalıdır. Aile, bireyin her ne olursa olsun yanında olduğunu belli etmelidir.
Öğrenci sınava girmeden önce ne yapmalıdır?
Doç. Dr. NAMAL: Öğrenci sınavdan bir gün önce ders çalışmayı bırakmalı ve dinlenmelidir.
Sınavın öncesindeki gece iyi bir uyku uyuması gereklidir. Ayrıca sınav sabahı da güzel bir
kahvaltı yapması gerekir.
Sınavdan önce beslenme düzeni nasıl olmalıdır?
Doç. Dr. NAMAL: Daha önce yemediğiniz besinleri tüketmeyin. Ayrıca yüksek şeker ve yağ
içeren besinleri de tüketmemelisiniz.
Öğrencinin Sınav Kaygısı Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Doç. Dr. NAMAL: Sınav kaygısının fizyolojik belirtileri; başarısızlık korkusu, kendini
yetersiz ve değersiz hissetme, uyku düzeninde bozulmalar vs. Psikolojik belirtileri;
tedirginlik, endişe, sıkıntı, huzursuzluk, dikkat ve konsantrasyonda bozulma vs. Çalışmaya
isteksizlik, Başarısızlık korkusu, Mide bulantısı ve kusma, Kalp çarpıntıları, Terleme,
Uykusuzluk ve iştahsızlık, Dikkat ve konsantrasyon sorunları. Eğer bu belirtiler varsa uzman
birinden yardım alınmalı ve bireye destek çıkılmalıdır.
Sınav kaygısının birey üzerindeki etkileri nelerdir?
Doç. Dr. NAMAL: Sınav kaygısına sahip bireyde, uykusuzluk, baş ağrısı, konsantrasyon
bozukluğu gibi sorunlar meydana gelir.
Sınav Kaygısı Nasıl Yenilir?
Doç. Dr. NAMAL: Aslında sınav kaygısı baş edilebilir bir durumdur. Amaç kaygıyı tümüyle
ortadan kaldırmak değil, kaygıya yenik düşmemek ve yaşanan kaygıyı belli bir düzeyde
tutmaktır. Eğer bir konuda hiç kaygı duymuyorsanız, o konuyu önemsemiyorsunuz demektir
ve motive olmanız da mümkün değildir. Normal düzeydeki bir kaygı, istek duyma, karar
alma ve alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve üretilen bu enerjiyi kullanarak
performansın yükseltilmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle kaygıyla başa çıkmaya
çalışırken, kaygıyı ortadan kaldırmak yerine, kontrol edilebilir bir seviyeye çekmeye çalışın.
Bunun için şunları uygulayabilirsiniz:
Sınav öncesinde sizi mutlu edecek sevdiğiniz yararlı besinler tüketin.
Sınav konusunda olumsuz düşünceleriniz yoğunsa spor yapın.
Uykunuz düzenli olsun, günlük 7-8 saat uyuma konusunda kendinizi programlayın.
Sevdiğiniz kişilerle boş zamanlarda iletişim kurun ve onlarla vakit geçirin.
Motivasyon sağlayıcı hobileriniz varsa kesinlikle yapın.
Çalışmayı son günlere, son dakikalara bırakmamaya özen gösterin.
Sınav öncesindeki gece mutlaka iyice uyuyun. Eğer sınav gün içinde ise öncesinde
mutlaka dinlenmek için zaman ayırın. Ne kadar iyi dinlenirseniz o kadar iyi
dikkatinizi toplayabilirsiniz.
Sınavdan önce alkol ya da ilaç kullanmamaya özen gösterin.
Gerçekçi ve akılcı olmayan düşüncelerden uzak durun.
Geçmişte başarısız geçen sınavlar yerine başarılı geçen sınavları düşünmeye çalışın.
Kendi performansınızı asla küçümsemeyin. Oturup vücudunuzu dinleyip, yanlış
yorumlarda bulunmaktan kaçının. Örneğin “ellerim titriyor, kalbim hızlı atıyor, çok
heyecanlanıyorum” gibi kendinizi panik haline sokacak düşünce ve davranışlara yer
vermeyin.
Gevşeme egzersizlerinden de çok fazla fayda görebilirsiniz. Sınavdan önce
omuzlarınızı gevşetin, doğru nefes alıp vermeye özen gösterin. Burnunuzdan nefes
alıp ağzınızdan vererek tüm organlarınıza oksijen girmesine ve rahatlamasına izin
verin. 7-8 kez bu tekniği uygulamak kaygınızı oldukça azaltacaktır. Sınavdan önce
bunları yaparak daha iyi sonuçlar alabilirsiniz.
Sınavdan önce nasıl beslenilmeli?
Doç. Dr. NAMAL: Özellikle sınavdan bir gün önce siyah çay, yeşil çay, kahve ve kola gibi
kafeinli içecekler tüketmeyin. Adaçayı, ıhlamur gibi bitki çayları veya taze sıkılmış meyve
sularını tercih edin.
Ayrıca şu hususlara dikkat edelim:
-Uyku düzenini değiştirecek her türlü aktiviteden uzak durun.
-Sınavdan önceki günlerde hafif tempoda yürüyüş ve egzersiz yapmaya özen gösterin
-Sınavdan 1 gün önce, özellikle akşam yemeğinde hafif beslenin.
-Sınav günü kahvaltıda yumurta, peynir, süt, tam tahıllı ekmek, domates, yeşil biber,
salatalık, zeytin, ceviz gibi bütün besin gruplarını içeren gıdalar tüketin ve yeterli
miktarda enerji alın.
-Sınav esnasında mide ve sindirim problemleri yaşamamak için, gaz yapıcı ve daha
önce hiç tüketilmemiş, vücudun alışık olmadığı besinler tüketmeyin.
-Sınav esnasında fazla su tüketimine ve tuvalet ihtiyacının artmasına neden olabilecek
fazla yağlı ve tuzlu besinler tüketmeyin.
-Özellikle sınav gününde çikolata, şeker, tatlı gibi şekerli besinlerden uzak durun. Bu
besinler sınav esnasında dikkat dağınıklığına sebep olur.
Sınav Esnasında Neler Yapılmalıdır?
Doç. Dr. NAMAL: Sınav esnasında birey olabildiğince sakin olmalıdır. Aksi halde bildiği
konuları unutabilir, yanlış kodlama yapabilir, zamanı yetiştiremeyebilir ve bunun gibi daha
birçok olumsuzluk yaşayabilir. O yüzden dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, heyecanın
ve kaygının doğru bir şekilde kontrol edilmesidir. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken bir
takım şeyler de vardır:
Panik yapılmamalıdır
Önce yapabilecek sorularla başlanmalıdır
Soruya konsantre olunmalıdır
Etraftaki şeylerle (kalem silgi vb.) dikkat dağıtılmamalıdır.
Bu gibi hususlara dikkat edildiği takdirde, oldukça verimli bir sınav süresi geçirilmiş
olacaktır.
Öğrenci sınav esnasında ne yapmalıdır?
Doç. Dr. NAMAL: Öğrencinin sınav esnasında yapması gereken en önemli şey panik
olmamaktır. Çünkü eğer öğrenci panik olursa bildiği her şeyi o esnada unutabilir ve kötü bir
sınav geçirebilir. Bu yüzden öğrenci panik olmamak için çeşitli rahatlama egzersizleri ile
sakinleşmelidir.
Anne-Baba’nın tutumlarının etkisi nedir?
Doç. Dr. NAMAL: Anne babanın, çocuğunun gireceği önemli bir sınava ilişkin yaşadığı
yüksek kaygı ve stres düzeyi çocuğun sınav başarısını olumsuz etkilemektedir! Öyle ki
çocukları bırakıp ebeveynler ile çalıştığımızda ve onların sınava yönelik kaygılarını azaltma
seminerleri uyguladığımızda, sonuçlar çocukların sınav performansını olumlu etkiliyor. O
halde kaygı düzeyinizi azaltmaya çalışmak gerek sayın veliler! Anne babalar, çocuklarına
yönelik olarak sınav sonuç beklentisi ve düşünceleri konusunda tutarsız mesajlar veriyorlar.
Bu durum çocukların kaygı düzeyini artırıyor. Şöyle ki çoğu anne baba “yavrum sınav
sonucu o kadar da önemli değil, sağlık olsun, olmazsa yine girersin” şeklinde açık ve sözlü
bir mesaj verirken aynı zamanda farklı içerikteki konuşmalarda “Bu sınav çok önemli, bunun
için biz nelere katlanıyoruz, düşük puan alırsan çok kötü olur!" şeklinde “örtük mesajlar”
veriyor! Örtük/gizli mesajlar çocuklar tarafından çok çabuk algılanıyor ve ne yazık ki daha
çok kaygı yaratıyor. Bu nedenle sevgili anne babalar, öncelikle çocuğunuzun sınavına
yönelik olarak neler düşünüp neler hissettiğinizi fark edin ve kabul edin. Bu konuda
kendinize ve çocuğunuza karşı dürüst ve içten olmaya çalışınız. Aileler sınırlarının farkında
olmalıdırlar. Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde
bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla
karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir. Aile bireyleri uygun rol
modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları
geliştirilmelidir. Anne babalar, çocuklarını iyi tanımalı, çocuklarının neyi başarıp neyi
başaramayacağını bilmelidirler. Çocuğun kapasitesinin üzerinde bir beklenti geliştirme,
çocukta aşırı kaygıya ve özgüven eksikliğine neden olacaktır.
Anne baba sınava girecek bireye nasıl davranmalıdır?
Doç. Dr. NAMAL: Öğrenciye sınavın her şey olmadığını, asıl önemli ve değerli olan kişinin
öğrencinin kendisi olduğunu ifade ederek davranmalılar. Öğrencide çok büyük bir beklenti
oluşturmak yerine, kendi potansiyelini açığa çıkartması için motive etmelilerdir. Anne
babaların çocuğa ve sınava ilişkin olumsuz düşünceleri, öğrencinin kaygı düzeyinde etkili
olacaktır. Olumsuz düşünceleri olumlu düşüncelere çevirme hem anne babanın hem de
öğrencinin kaygısını azaltacaktır.
Peki sayın Doç. Dr. Yücel NAMAL bizlerle ve gençlerimizle bu kıymetli bilgileri
paylaştığınız için çok teşekkür ediyoruz. Umarız bu röportaj, gençlerin sınav stresini
üzerlerinden atmalarına bir nebze olsun yardımcı olacaktır. Son olarak eklemek
istediğiniz bir şey var mı?
Doç. Dr. NAMAL: Eğer yukarıda değindiğim yöntemler hem ebeveynler hem de öğrenciler
tarafından doğru bir şekilde uygulanırsa, sınav kaygısı kolayca ortadan kaldırılabilir. Bu
sayede öğrenciler sınavlardan daha iyi notlar almaya başlayacaklardır. Umarız ki bir daha
sınav kaygısı hakkında sorun yaşanmaz ve gençlerimiz sınavlardan hak ettiği notları alır.
Sizlerin aracılığıyla bütün adaylara başarılar diliyorum.