2017 yılının31 Aralık gününe kadar yapılan kaçak bina ve ilave inşaatlar “İmar Barışı” adı altında yapılacak müracaat ve tahakkuk eden harçların ödenmesi ile Türkiye çok büyük bir problemi bu hareketle halletmiş oldu. İnsanımız çok rahat bir nefes almış oldu.
Sanayicilerimiz devletin bir çok kurumundan çalışma lisansları alarak, işlerini yapma sevincini yaşadı ancak bu sevinç fazla sürmedi.
Kimi kaçak binalara elektrik verildi kimilerine verilmedi. Bu fırsat eşitliğine aykırı bir durum oluşturdu.
Homurdanmalar başladı.
Devlet söz vermişti, “ siz bu parayı ödeyin gerisine karışmayın demişti “
Af değil imar barışıydı ve bu barıştan yararlananlar ne yazıkki umduklarını bulamadılar. Örneğin Tarım bakanlığı ben bu barışı tanımıyorum tarım arazileri üzerinde yapılan binalara ruhsat vermiyorum dedi ve o binalar tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen mağdur duruma düşürüldü, oysa söz veren devletti ve devletin bir birimi çark ederek bu kararı tanımıyorum diyebildi.
Şimdilerde bu konuma düşürülen girişimciler zor durumda olduklarını izliyor ve görüyoruz.
Bu kurum ve kuruluşlar Çalmadıkları kapı kalmadı, her kapı yüzlerine kapandı. Belediyeler Çalışma ruhsatı vermiyor, daha doğrusu veremiyor kurumlardan görüş isteniyor. Kurumların yetkilileri “ biz yasal olarak olur veremeyiz “ diyip geçiştiriyor. Devletin güvencesine güvenerek bu barıştan yararlananların mağduriyetini hiç kimse görmezden gelemez, gelmemeli aslında sorun büyük ve bu sorunun herkes bilincinde ancak bir hamle gerekiyor. Bu hamlenin gecikmesi mağduriyetleri arttırıyor. Çevre Bakanlığı 2021 Aralık ayına kadar geri dönüşüm ve her sanayi kuruluşuna lisans verirken. Bu yılın başında yapılan bir yasal düzenlemeyle imar alanı dışında kalan binalara lisanslar süresi dolduktan sonra uzatılmayacak dolayısıyla iş yerleri kapatılacak.
Yani müteşebbis, girişimci zor durumlara düşecek ve bunun bedelini ülke olarak hep birlikte ödeyeceğiz.
Oysa vatandaş devletine güvenerek bina harçlarını ve tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın bu mağduriyeti yaşaması nasıl izah edilebilir bilmiyorum.
Bir an önce bu sorunun giderilmesi gerekmektedir. Yarın çok geç olabilir. Durum ciddi…
Ne yapılabilir?
Ne söz verildiyse yerine getirilmeli.
Vatandaş tüm yükümlülerini yerine getirmiş ve bir hak elde etmiştir…
Bu hak ihlal edilmemeli…
Haklı olana hakkının verilmesi kadar doğal bir şey olabilir mi?
Biz düşen sorunları yansıtmak.
Çözüm ise bu barışı inşa edenlerin…
Bizden söylemesi.